Avrupa’da yaşamak için en iyi yerler – 2025’in en iyi 10 şehri

Kendime sık sık şu soruyu soruyorum: ” Avrupa’da en iyi nerede yaşanır?” – 2025 yılında bu soru adeta bir neslin takıntısı haline geldi. Ve dürüst olmak gerekirse, nedenini anlıyorum.
Viyana, EIU’nun prestijli sıralamasında 100 üzerinden inanılmaz bir 98,4 puan alarak kendi rekorunu kırdı. Bundan beş yıl önce bu sonuç ulaşılamaz gibi görünüyordu. Ama acaba tesadüf mü, tam da şimdi herkes mükemmel bir yaşam yeri arıyor?
Avrupa’da yaşam en iyi nerede?
İki yıl önce gece saat üçte dizüstü bilgisayarımla oturup “dünyanın en iyi şehirleri ” hakkında yüzlerce siteyi karıştırdığım zamanı hatırlıyorum. Uzaktan çalışma gözümü açtı – bir anda her yerde yaşayabileceğimi fark ettim. Sorun şu ki, “her yer” demek, inanılmaz fazla seçenek demek.

foto: travelandleisureasia.com
Pandemi hepimizi değiştirdi. Bir anda önemli olan şeyler şunlar oldu: köşe başında bir park var mı, akşamları rahatça yürüyebiliyor muyum, işlerimi sinir harbi yaşamadan halledebiliyor muyum? Eskiden “olsa güzel olurdu” dediğimiz şeyler, şimdi temel ihtiyaç haline geldi.
Avrupa küresel sıralamaya damgasını vurdu – dünyanın en iyi 10 şehrinden 7’si burada yer alıyor. Bu bir tesadüf değil. Yıllarca gerçekten önemli olan şeylere yatırım yapmanın sonucu: ulaşım, güvenlik, sağlık, kültür.
Bu yazıda sana dünyanın dört bir yanından insanları kendine çeken şehirlerin net bir sıralamasını göstereceğim. Ayrıca tüm bu puanların ve endekslerin nasıl oluşturulduğunu da açıklayacağım – çünkü şeytan ayrıntıda gizli. Son olarak, sana hangi yerin tam sana göre olduğunu anlaman için pratik araçlar vereceğim.
Çünkü bir şey kesin – herkes için mükemmel bir şehir yok. Ama senin için mükemmel bir şehir var.
O zaman birinci sıradan başlayalım…

foto: thetimes.com
2025’te yaşamak için en iyi 10 Avrupa şehri – sıralama ve portreler
Şimdi size sayılar ve gerçeklerle birlikte somut bir sıralama sunacağım. Bunu boş laflar etmemek için birkaç gün boyunca hazırladım.
| Şehir | EIU 2024 Sonucu | 50 m² için ortalama kira maliyeti | Bir cümlede avantaj |
|---|---|---|---|
| Viyana | 98,4 | €850-950 | Herkes için sosyal konutlar |
| Kopenhag | 98,0 | €1200-1400 | Her yerde bisikletler, hatta kışın bile |
| Zürih | 96,3 | €1800-2200 | Maaşlar yüksek maliyetleri telafi ediyor |
| Melbourne | 95,7 | €1100-1300 | En üst düzeyde kahve kültürü |
| Calgary | 95,4 | €900-1100 | Rocky Dağları şehir merkezinden 90 dakika uzaklıkta |
| Cenevre | 95,2 | €1600-1900 | Tarafsızlık ve istikrar |
| Sydney | 95,0 | €1300-1600 | Metro ile ulaşabileceğiniz plajlar |
| Vancouver | 94,6 | €1200-1500 | Yağmur, ama hava tertemiz |
| Osaka | 94,2 | €700-900 | Dünyanın en iyi mutfağı |
| Auckland | 94,0 | €1000-1200 | Bir şehirde iki okyanus |
1. Viyana (98,4 puan) Avusturya’nın başkenti, özellikle sosyal konutları ve muazzam kültürel altyapısıyla öne çıkıyor. Kira bedeli metrekare başına yaklaşık €17-19, ki Avrupa standartlarına göre bu neredeyse şaka gibi. Dünyanın en eski hayvanat bahçesi – 1752’den beri açık olan Tiergarten Schönbrunn – hâlâ faaliyette ve milyonlarca ziyaretçi çekiyor. Toplu taşıma sistemi İsviçre saati gibi işlerken, kafelerde iki yüz yıldır sachertorte servis ediliyor.

fot. earthtrekkers.com
2. Kopenhag (98,0 puan)
Danimarkalılar imkânsızı başardı – -10 derecede bile bisiklet dostu bir şehir yarattılar. Kira metrekare başına €24-28, ancak yaşam kalitesi bunu fazlasıyla telafi ediyor. Kopenhag’da bisiklet sayısı nüfustan fazla – yaklaşık 675 bin bisiklet, 650 bin insan. Hygge sadece bir kelime değil, her köşe başında hissedilen bir yaşam biçimi.

fot. travelweekly.com
3. Zürih (96,3 puan) İsviçre’nin bu şehri servet değerinde – kira metrekare başına €36-44’ü buluyor. Ancak maaşlar da orantılı olarak yüksek ve her şeyin kalitesi gerçekten büyüleyici. Zürih, dünyada kişi başına en fazla milyonerin yaşadığı şehir – her 125 kişiden biri milyoner. Şehrin merkezindeki göl ise, en zengin metropollerde bile bulunmayan ekstra bir avantaj.

fot. switzerland-tour.com
4. Melbourne (95,7 puan)
Avustralya’nın bu şehri, kahvesi o kadar iyi ki Starbucks çoğu şubesini kapatmak zorunda kaldı. Kira metrekare başına €22-26, Avustralya maaşlarıyla oldukça makul. Melbourne, kişi başına en fazla kahve dükkanına sahip şehir – her 300 kişiye bir kafe düşüyor. Hava bazen tahmin edilemez olsa da, kültürel hayat her şeyi telafi ediyor.

fot. businessevents.australia.com
5. Calgary (95,4 puan)
Kanada’nın petrol şehri, ufukta dağlarla çevrili. Metrekare başına €18-22’ye geniş alan ve doğaya yakınlık sunuyor. Calgary, 1988 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yaptı ve kayakla atlama pisti hâlâ faal, üstelik burası bir bozkır. Ekonomisi petrole dayalı olduğu için iniş çıkışlar yaşasa da, Kanada’nın istikrarı bunu güvence altına alıyor.

fot. lifeincalgary.ca
6. Cenevre (95,2 puan)
Uluslararası kuruluşların ve İsviçre hassasiyetinin şehri. Kira metrekare başına €32-38, ancak uluslararası kuruluşlardaki maaşlar bunu karşılıyor. Cenevre’de New York’tan daha fazla uluslararası kuruluş var – yaklaşık 40 büyük kurum. Cenevre Gölü ve arka plandaki Alpler ise ekstra birer avantaj.

fot. countryliving.com
Yaşam kalitesini belirleyen faktörler – rakamların ardında ne var?
Herkes yaşam kalitesi sıralamalarından bahsediyor ama bu rakamların nasıl ortaya çıktığını gerçekten bilen var mı? Yıllarca bunun bir algoritmanın zar atması gibi bir şey olduğunu düşündüm ve voilà – kazanan belli.
Yaşanabilirlik endeksi aslında ölçülemeyeni – belirli bir yerdeki insan mutluluğunu – matematiksel olarak ölçmeye çalışan bir yöntem. Kulağa soyut geliyor, değil mi? Ama işin mekanizması oldukça somut.
EIU (The Economist Intelligence Unit) kendi formülüne sahip ve şöyle görünüyor:
• %40 siyasi ve sosyal istikrar
• %25 kültür ve çevre
• %20 sağlık hizmetleri
• %10 eğitim
• %5 altyapı
İstikrar neredeyse puanlamanın yarısı! Kim düşünürdü ki huzur, hastanelerden ya da okullardan daha önemli olsun. Ama düşününce… gerçekten, harika bir altyapın olsa bile evden çıkmaya korkuyorsan neye yarar?
Avrupa Komisyonu ise bunu tamamen farklı yapıyor. Onlar doğrudan sakinlere soruyor: “Şehrini nasıl değerlendiriyorsun?” Ve burada ilginç bir detay var – Zürih’te genel memnuniyet %90’ı aşıyor. Yani on kişiden dokuzu “memnunum” diyor. Etkileyici, gerçi belki de İsviçreliler anketlerde naziktir.
Aslında bu göstergeler soyut değil. PM2,5’in 10 µg/m³’ün altında olması (hava kalitesi), 1000 kişi başına düşen hastane yatağı sayısı ya da ilkokulu bitiren çocukların oranı gibi şeylerden bahsediyoruz.
2025 yılı önemli bir değişiklik getirdi – herkes bir anda “sürdürülebilir kalkınma”yı sevmeye başladı. AB Yeşil Mutabakatı sayesinde artık her şehir 15 dakikalık bölgeleriyle ve bisiklet yollarıyla övünmek zorunda. Eskiden kimse bunu pek umursamazdı, şimdi ise bu kriterin ağırlığı giderek artıyor.
İlginç olan, farklı kuruluşların aynı şehre bakıp bambaşka şeyler görmesi. EIU istikrara odaklanıyor, Mercer expat’ler için koşullara, Avrupa Komisyonu ise sadece “mutlu musun?” diye soruyor. Bu biraz da aynı filmin eleştirmen, izleyici ve yönetmen tarafından değerlendirilmesi gibi.
Bazen düşünüyorum, tüm bu formüller ve yüzdeler gerçekten yaşamı anlatıyor mu? Ama en azından bir referans noktamız var, değil mi?
Artık bu sıralamaların mekanizmasını bildiğimize göre, bunu hayatımızdaki kararları verirken pratikte nasıl kullanabileceğimize bakalım.
Peki ya sonra? Sıralamadan nasıl yararlanılır ve kendi taşınmanızı nasıl planlarsınız
Kendini yurt dışına taşınmak için valizini toplarken hayal et. Önünde şehirlerin sıralaması var, ama şimdi ne yapacaksın? Yıllardır kadınlara taşınma planlamasında yardımcı oluyorum ve biliyorum ki en büyük zorluk, teoriyi hayata geçirmek.
Mükemmel bir şehir hayali kurmanın anlamı yok, eğer nereden başlayacağını bilmiyorsan. Bu yüzden her durumda işe yarayan basit bir sistem geliştirdim.

fot. theportablewife.com
İşte dört adımda kanıtlanmış kontrol listem:
- Önceliklerin öz değerlendirmesi – senin için en önemli olan en fazla üç şeyi yaz (yaşam maliyeti, iklim, kariyer fırsatları)
- Gerçekçi bir bütçe belirle – sadece taşınma için değil, ilk altı ay için de
- Seçtiğin ülke için vize işlemlerini kontrol et – bu genellikle seçeneklerin yarısını eler
- Soft-landing planla – ilk keşif ziyaretini 2-3 haftalığına yap
Üçüncü madde çok önemli ve işte burada belirli çözümleri bilmek gerçekten işe yarıyor.
————————————————-
CASE STUDY: Portekiz D7 vizesi
Arkadaşım Ania, 2023 yılında Porto’ya taşınmak için D7 vizesini kullandı. Gereksinimler mi? Aylık yaklaşık 820 euro pasif gelir veya uzaktan çalışma geliri. Süreç 4 ay sürdü, ama şimdi okyanusa 10 dakika mesafede yaşıyor ve şehir merkezinde stüdyo dairesi için 600 euro ödüyor.
————————————————-
Geleceğe baktığımda, cazip destinasyonlar haritasında ilginç değişiklikler görüyorum. Tallinn veya Cluj-Napoca gibi Doğu Avrupa şehirleri önem kazanmaya başlayacak — özellikle Estonya, 2025 yılında dijital göçebeler için yeni kolaylıklar getirdikten sonra.
Bir not — giderek daha fazla kadın, iklim açısından istikrarlı yerleri tercih ediyor. Norveç’teki Bergen, yağmurlu havası nedeniyle garip bir seçim gibi görünebilir, ancak orada sıcaklık yıl boyunca neredeyse hiç değişmiyor. Aşırı hava olaylarının arttığı bu dönemde, bu oldukça mantıklı bir strateji.
2025 -2030 yıllarının trendi mi? Şehirleri sadece maliyet açısından değil, aynı zamanda iklim istikrarı ve dijital altyapı açısından da seçeceğiz.
Sadece sıralamaları okumayı bırak. Listeden bir şehir seç ve önümüzdeki çeyrek için keşif gezini planla. Geleceğin mükemmel anı beklemeyecek.
Magdalena 89′
lifestyle editörü
Luxury Blog








Yorum Yap