Off White giyim markası kime ait?

Moda dünyasında, haute couture ile sokak stili arasındaki sınırların giderek daha fazla bulanıklaştığı bir ortamda, Off-White’tan bahsetmemek imkânsız. Off-White giyim markası başından beri şehirli sertliği lüks detaylarla harmanlayarak duyguları harekete geçirdi ve streetwear kavramını yeniden tanımladı. Ancak her bir logo nun arkasında bir hikaye vardır. Bugün de Off-White’ın arkasındaki bu hikayeye yakından bakacağız: kökeni nedir, kim tarafından yönetiliyor ve kurucusunun ayrılığından sonra markanın geleceği nasıl şekilleniyor?

Off White giyim markası – sokak modasının yüzünü değiştiren bir vizyon

Off-White’ın 2012’de doğuşu tesadüf değildi; bu, olağanüstü bir zihnin yıllar süren olgunlaşmasının sonucuydu. Markanın yaratıcısı Virgil Abloh, sıradışı bir kişilikti – mühendislik diplomasına sahip, DJ, sanatçı ve tasarımcı; moda alanında resmi bir eğitimi yoktu ama çok daha değerli bir şeye sahipti: estetik sezgisi ve kültürü okuma yeteneği. Kendi markasını kurmadan önce, Kanye West’in yanında sanat yönetmeni olarak deneyim kazandı. West’in kreatif ajansı DONDA’daki projelerdeki iş birliği, ona high fashion dünyasının kapılarını açtı. 2013 yılında, Off-White’ı kurduktan sadece bir yıl sonra, tasarımları Paris podyumlarında görünmeye başladı ve trendler yaratarak modada yeni yollar açtı.

Off-White giyim markası en başından beri neyle öne çıkıyordu? Genç, bilinçli, ilerici ve sadece “güzel görünmekten” fazlasını söyleyen bir moda arayan tüketicilerin değişen ihtiyaçlarına bir yanıttı. Abloh kıyafet üretmiyordu, bağlam yaratıyordu – estetik ve kültürel bir bağlam. Projelerinde yer alan karakteristik tırnak işaretleri (örneğin, bağcıkların üzerinde “SHOELACES” veya çantaların üzerinde “SCULPTURE”) modaya toplumsal bir yorum olarak yaklaşımının manifestosu haline geldi.

Aynı zamanda Off-White, lüks dünyasıyla otantik sokak stilini birleştirme konusunda öncülük etti. Abloh, ikisinden birini seçmek yerine, bu iki kutbu bir araya getirmeye karar verdi. Yüksek kaliteli malzemeler kullanırken ham formlarından da vazgeçmedi. Markanın tarzı en başından beri oldukça grafik ağırlıklıydı – kesişen oklar, diyagonal çizgiler, endüstriyel tipografi. Tüm bunlar kısa sürede moda tutkunlarının bilincine yerleşti ve streetwear’ın yeni klasiği olarak kabul edildi; aynı zamanda dünyanın en lüks giyim markalarından biri olarak anılmaya başlandı.

Virgil Abloh’un ölümünden sonra markanın kaderi

Tasarıcının Kasım 2021’deki ölümü, yalnızca moda dünyası için değil, genel olarak kültür için de büyük bir şoktu. Abloh, henüz 41 yaşındayken, iki yıl boyunca gizli tuttuğu nadir bir kalp kanseri türü – kalp anjiyosarkomu – ile mücadelesinin ardından aramızdan ayrıldı. Onun vefat haberi sektörü derinden sarstı. Sadece birkaç hafta önce kamuoyunun önünde olan tasarımcı, bir anda efsaneye dönüştü. Birçok kişi için doğal bir soru ortaya çıktı: Off-White ’ın geleceği ne olacak? Bu kadar güçlü bir kişilikle özdeşleşmiş bir marka, yaratıcısı olmadan ayakta kalabilir mi?

Yanıt hızlı geldi ve Off-White markasının piyasadan kaybolmayacağının açık bir göstergesiydi – tam aksine. Abloh’un ölümünden önce, Temmuz 2021’de Fransız lüks devi LVMH Off-White’ın çoğunluk hisselerini satın aldığını duyurdu. Grup, markanın %60 hissesini devralırken, kalan %40’ı Abloh ailesi ve onun kendi şirketi Virgil Abloh™’da kaldı.Bu hamle tesadüf değildi. LVMH, özellikle Louis Vuitton’un erkek koleksiyonlarının kreatif direktörlüğüne 2018’de atanmasından sonra, yıllardır Abloh ile iş birliği yapıyordu. Off-White’ın devralınması, markanın mirasını korumak ve aynı zamanda küresel ölçekte büyümesini ve gelişimini sağlamak için stratejik bir adımdı.

Pratikte bu, Abloh’un vizyonunun devamını tam anlamıyla desteklemek, Off-White’ın başarısını belirleyen estetik, görsel dil ve yaratıcı ruhu korumak anlamına geliyordu. LVMH, portföyünde Dior, Givenchy, Celine gibi markaları barındırsa da, Off-White’ı başka bir “kurumsal” koleksiyon haline getirmeye hiç niyetli değildi. Amaç, markanın özgünlüğünü ve genç, bilinçli toplulukla olan yakınlığını korumaktı. Abloh’un ölümünden sonraki birkaç ay boyunca marka adeta bir geçiş döneminde faaliyet gösterdi. Koleksiyonlar, halihazırda hazırlanmış konseptler temelinde, yıllarca onunla çalışan tasarım ekibiyle birlikte hayata geçiriliyordu. Aynı zamanda, Off-White’ı yeni bir çağa taşıyacak ve markanın başına geçecek ismin arayışı da sürüyordu. Peki markanın yeni kreatif direktörü kim?

Yeni kreatif direktörün duyurusu

2023 Şubat ayında Off-White giyim markasının yeni kreatif direktörü olarak Ibrahim Kamara’nın atandığı duyuruldu. Günümüz kültür dünyasında en az onun kadar etkileyici ve derin köklere sahip bir isim. Kamara, Sierra Leone’da doğdu, çocukluğunu Gambiya’da geçirdi, ardından Londra’ya taşındı. Genç yaşlardan itibaren yalnızca stil anlayışıyla değil, modada kimlik temalarına cesur yaklaşımıyla da öne çıktı. Off-White’a katılmadan önce Kamara, esas olarak Dazed dergisinin genel yayın yönetmeni ve sektördeki en büyük isimlerle çalışan bağımsız bir stilist olarak tanınıyordu – Burberry ve Louis Vuitton’dan Rihanna ve Beyoncé’ye kadar.

Onun estetiği mi? Kültürel derinlik, normların cesurca yıkılması ve çeşitliliğin kutlanması. Kamara’nın Abloh’un halefi olarak seçilmesi bu yüzden sadece mantıklı değil, aynı zamanda sembolikti – Abloh’un başlattığı devrimi sürdürdü. Göreve geldiği andan itibaren Kamara, markaya yeni bir görsel dil kazandırırken, temel değerlerini koruyor: grafik cesaret, genç kültürle diyalog ve gerçekliği yorumlama yeteneği. Off-White için hazırladığı ilk koleksiyonlarda ham bir enerjiyle daha şiirsel bir anlatım katmanını birleştiriyor. Bu koleksiyonlarda Afrika sanatının etkileri, postkolonyal düşünceler ve “kıyafetin bir hikaye olduğu” fikrine derin bir saygı açıkça görülüyor.

Medya ile yaptığı röportajlarda Kamara, Abloh’un “yerine geçmek” istemediğini, onun mirasını sokak kültürüne saygı ruhuyla geliştirmek istediğini vurguluyor. Bu yaklaşım, hem sektörde hem de markanın sadık hayranları arasında takdir topladı; onlar da lüks markanın Off-White’daki yeni dönemini dikkatle takip ediyorlar.