Victoria’s Secret Fantasy Bra – efsane, lüks ve tartışmalar

Hayal et ki, 10 milyon dolar sigortalı bir sütyen giyiyorsun. Hayır, bu bir şaka değil. Böyle bir şey gerçekten var. Sıradan bir sütyen belki 100 zlotiye mal olur, bazen daha ucuza da bulunur. Ama şimdi anlatacağım konu, Varşova’nın merkezinde şık bir daireden daha pahalıya satılan tasarımlar hakkında. Kulağa saçma geliyor, değil mi? İşte tam da mesele bu.
Fantasy Bra – bu “taç” iç giyim dünyasında böyle adlandırılıyor – el yapımı, tamamen benzersiz ve gerçek değerli taşlarla süslenmiş bir sütyen. Kristal değil. Elmas, safir, yakut. Her bir parça yıllar süren bir çalışmayla ortaya çıkıyor, bütçeler ise 1.000.000’dan 15.000.000 USD’nin üzerine çıkabiliyor. İç çamaşırı gibi mahrem bir şeyin aynı zamanda servet değerinde teşhirci bir mücevher olabilmesi tuhaf gelebilir. Tam da bu çelişki, bu kadar çok duyguyu ateşledi.
Victoria’s Secret Fantasy Bra – iç giyim milyonlarca değerindeki mücevhere dönüşüyor

foto: kobiecaintuicja.com
Victoria’s Secret bu tasarımları ünlü defilelerinde sergiliyordu. Bugün, 2025 yılında, marka uzun bir aradan sonra yeni bir şovla geri dönüyor ve bir anda herkes o eski günlerden tekrar bahsetmeye başlıyor. Ancak bu nostalji oldukça karmaşık — bir yandan o ışıltı ve ihtişamı özlüyoruz, diğer yandan ise o güzellik idealinin ne kadar toksik olduğunu çok iyi biliyoruz. Eski Fantasy Bra’ları yalnızca belirli ölçülere sahip Melekler giyebiliyordu, oysa bugün beden olumlaması ve çeşitlilikten söz ediyoruz. İşte bu yüzden konu kültürel bir paradoks olarak geri dönüyor.
Peki neden bu sütyenlere bu kadar hayran kaldık? Birkaç neden hemen göze çarpıyor:
- Değer – hiçbir başka giysi parçası bu kadar absürt derecede pahalı olup aynı anda bu kadar işe yaramaz olmamıştı
- Gösteri – moda defilesi bir hayal tiyatrosu olarak, iç çamaşırının işlevsellikten çıkıp sanata dönüştüğü yer
- Pop kültürü – o defileleri milyonlar izliyordu, modeller yıldızdı ve her yeni Fantasy Bra manşetlere çıkıyordu
- Gerilim – iç giyimle mahremiyet arasındaki zıtlık ve onun kamusal sergilenmesi içimizde bir şeyleri harekete geçiriyordu
Makalenin devamında bu tasarımların tarihine göz atacağız, kuyumculuk ve mühendislik atölyesine uğrayacağız, tüm bu girişimin arkasındaki iş rakamlarını inceleyeceğiz ve Fantasy Bra’nın toplum olarak bizim hakkımızda ne söylediğini sorgulayacağız. Ayrıca geleceğe de bakacağız – böyle bir konseptin hâlâ bir anlamı var mı?
Fantasy Bra’ya hayranlıkla da bakabilirsiniz, eleştirel de yaklaşabilirsiniz. Belki de her ikisiyle birden – çünkü lüks kültürü tam da böyle, karmaşık bir şekilde işler.

foto: themilliardaire.com
70’lerin butiklerinden milyon dolarlık şova – Fantasy Bra’nın hikayesi
1977 yılında, Kaliforniyalı bir adam, erkeklerin eşlerine iç çamaşırı almaktan utandığı için sıradan mağazalara gitmek istemediği bir dönemde, küçük bir iç çamaşırı butiği açtı. O zamanlar kimse bunun küresel bir imparatorluğa dönüşeceğini düşünmemişti. Elmaslarla süslenmiş, milyonlarca dolarlık sütyenler ise kimsenin aklının ucundan bile geçmiyordu.
Roy Raymond, Victoria’s Secret’ı çok basit bir sebeple kurdu – erkeklerin dantel iç çamaşırları arasında kendilerini tuhaf hissetmeyecekleri bir yer yaratmak istiyordu. Alışveriş merkezindeki mağaza şık olacaktı, fazlası değil. Ancak iş pek yürümedi, bu yüzden 1982’de girişimci Les Wexner tüm markayı yalnızca yarım milyon dolara devraldı. Ve işte o andan itibaren her şey değişmeye başladı.
Wexner önemli bir şey fark etti – iç çamaşırı sadece işlevsel bir şey değil. O bir fantezi. Onun hayali, pratiklikten ziyade arzulara ve lükse hitap eden bir marka yaratmaktı. 80’ler ve 90’lar boyunca Victoria’s Secret hızla büyüdü, Amerika genelinde yüzlerce mağaza açtı. 1995’te ise birisi televizyon şovu yapma fikrini ortaya attı. O zamanlar oldukça mütevazıydı, internetten yayınlandı ve sadece az sayıda kişi izledi – sunucular bile çöktü.
Altın Çağ 1996-2005
Bir yıl sonra, 1996’da, her şey değişti. Podyumda Claudia Schiffer, “Million Dollar Miracle Bra” olarak adlandırılan bir şeyle ortaya çıktı. Bir milyon dolar değerinde bir sütyen. Kulağa saçma mı geliyor? Belki, ama işe yaradı. Herkes çıldırdı – gazeteler yazdı, televizyonlar gösterdi, herkes kim, ne, nasıl diye sordu.
Bu bir dönüm noktasıydı. Victoria’s Secret artık sadece bir mağaza zinciri değildi. Bir şova, bir gösteriye dönüştü.
1997’de Millennium Bra geldi – 10 milyon dolar, pırlantalar, safirler, elmaslar. Model Tyra Banks, üzerinde 2000 yazılı bir balonun önünde bu sütyeni sergiledi. 1998’de ise 20 milyon dolar değerinde olduğu iddia edilen bir sütyenle ilgili tartışmalı haberler çıktı (gerçi bu rakam hiçbir zaman resmen doğrulanmadı ve çoğu kişi bunun pazarlama abartısı olduğunu düşündü). Gisele Bündchen, Heidi Klum – bu kızlar Manhattan’daki daireler kadar pahalı mücevherler taşıyordu.
Her şey giderek büyüyordu. Mouawad gibi kraliyet mücevherleriyle tanınan kuyumcular işin içine girdi. Artık dantelin üzerine yapıştırılmış taşlar değildi. Bunlar sanat eseriydi. Karmaşık, zarif, aylarca süren emek isteyen işlerdi.
Bütçeler büyüdü. Şovun izlenme oranları patladı – 2000’lerin başında popülaritesinin zirvesinde 10 milyondan fazla izleyiciye ulaştı. Victoria’s Secret cool du, gösterişliydi, her yerdeydi.

fot. naturaldiamonds.com
İstikrar ve ilk çatlaklar
Aşağı yukarı 2006 ile 2015 yılları arasında gelenek iyice kök saldı. Her yıl – yeni bir Fantasy Bra. 2014’te ise iki Melek için aynı anda çift model fikri bile ortaya çıktı. Pazarlama adeta kusursuz bir makine gibi işliyordu. Ama işler biraz tekrara düşmeye başladı, değil mi?
Sütyenin değeri artık kimseyi şaşırtmıyordu. On iki ya da on dört milyon – aynı numarayla ne kadar daha heyecan yaratabilirsin ki? Sonra hikayelere daha çok odaklanmaya başladılar. Belirli madenlerden gelen taşlar, antik kültürlerden ilham alan desenler, kendi ismiyle öne çıkan tasarımcılarla işbirlikleri. Vurgu değişti – artık ustalık, hikaye anlatımı ve anlatı da önemliydi.
Ama izleyici yine de uzaklaşmaya başladı. 2018’de şovun izlenme oranı yaklaşık 6 milyona düştü. İnsanlar artık bunun kendilerine hitap etmediğini söylüyordu. Fazla ticari, fazla yüzeysel, fazla tek boyutlu. Bir eleştiri dalgası ortaya çıktı
Lüksün anatomisi – Fantasy Bra gerçekten nasıl üretiliyor
Sıradan bir Victoria’s Secret sütyeni fabrikadan birkaç saat içinde çıkar. Fantasy Bra mı? Hazırlığı bir yılı, sadece mücevher işçiliği ise yüzlerce saati bulabiliyor. İşte bu ölçek, iç çamaşırı ile ulusal bir hazine gibi korunması gereken bir şey arasındaki farkı yaratıyor.

foto: teenvogue.com
Temel model aslında o kadar da egzotik değil. Genellikle markanın koleksiyonundan denenmiş modeller kullanılıyor — balconette ya da Very Sexy, Dream Angels serisinden push-up. Balensiz, tam kaplama, bazen de askılarda silikon şeritler, taşların ağırlığıyla kaymasın diye. Çünkü tasarımcıların çözmesi gereken ilk şey buydu: Sadece birkaç on gram kumaşı değil, birkaç kilo taş ve metali nasıl taşıyacak bir yapı oluşturulabilir? Ve tüm bunların, her biri özel ölçülerle dikilen sütyenin, belirli bir modelin vücudunda nasıl duracağı. Candice’in ölçüleri Jasmine’den farklıydı, bu yüzden burada evrensel bir beden yok.
Sonra işin mücevher kısmı geliyor ve burada rakamlar inanılmaz boyutlara ulaşıyor. Üç ikonik örneğe bakalım:
| Yıl | Model | Taş sayısı | Toplam ağırlık | Çalışma saatleri |
|---|---|---|---|---|
| 2013 | Candice Swanepoel | ~4 200 | 3.000 ct’den fazla | ~1 350 s |
| 2014 | Adriana + Alessandra | 16.000’den fazla | veri yok | ~1 380 s |
| 2016 | Jasmine Tookes | 3.000’in üzerinde | 67 ct (18k altın dahil) | ~700 s |
Kendisi montaj süreci, mikroskobik bir hassasiyetin başyapıtıdır. Pave tekniğiyle, bazen mikropave ile yerleştirilen elmaslar — yani her bir taşın, değerli metalden yapılmış kendi özel yuvası olması gerekir. Mouawad veya Atelier Swarovski’nin kuyumcuları, büyüteçli lambaların altında çalışarak taşları öyle bir sırayla diziyorlardı ki, podyumda yürürken hiçbir taş yerinden oynamasın. Çünkü model yürümeli, dönmeli, tüm o hareketleri yapmalı — ve yapı her açıdan eşit şekilde parlamalı, “kör” noktalar olmamalı.
Ustalardan biri şöyle demiş: Eğer bu parçayı yere düşürseydim, elmasları bulmamız bir haftamızı alırdı.
Zorluk, sert bir şeyi (metal zincirler, taşların altındaki yapılar) esnek bir kumaşla birleştirmekte de yatıyor. Bunun için özel menteşeler, esnek tabanlar, hatta bazen birbirine hafifçe kayabilen ayrı segmentler kullanılıyordu. Bu, sıradan bir mücevher değil — mobilya, kıyafet ve kuyumculuk sanatının bir hibriti.
Bir de ağırlık var. 2013’teki Fantasy Bra neredeyse bir yenidoğan kadar ağırdı — 4 kilodan fazla. Model bunu tıbbi destek olmadan belki on beş dakika taşıyabilirdi. Bu yüzden esasen “sadece podyum” için bir kreasyon — bir yürüyüş, birkaç fotoğraf ve bitti. Sahnenin yanında modeli koruyan güvenlik görevlileri hariç.
Bir sonraki bölümde, tüm bunların ne kadara mal olduğunu ve bu rakamların neden pazarlama tarihine geçtiğini göreceksin.

fot. teenvogue.com
Podyumda milyonlar – Fantasy Bra’nın ekonomisi ve pazarlaması
Bir milyon dolarlık sütyen, kimsenin satın almayacağı bir ürün. Kulağa başarısızlık gibi geliyor, değil mi? Oysa Victoria’s Secret yıllar boyunca tam da kimsenin Fantasy Bra’yı almamasından büyük paralar kazandı.
Bu, en saf haliyle bir pazarlama aracıydı. Her Fantasy Bra yüzlerce basın makalesi üretiyordu — magazinlerden “Forbes”a kadar. Sosyal medya fotoğraflarla çılgına dönüyordu. Peki Victoria’s Secret? Sadece taşlar ve kuyumcu emeği için ödeme yapıyordu. Geri kalan her şeyi medya ücretsiz hallediyordu. Tam da bu earned media etkisi kilit noktadaydı. 10 milyon dolar değerindeki tek bir sütyen, kat kat fazlası medya görünürlüğü sağlıyordu.
2000’den 2024’e kadar VS’nin gelir grafiğini gözünün önüne getir. İlk yarısı neredeyse dümdüz yukarı çıkıyor. 2016’da marka 7,4 milyar dolar gelir elde etti. Zirvede Victoria’s Secret, Amerikan iç giyim pazarının yaklaşık yüzde 45’ini kontrol ediyordu. Defileler? Her yıl 10 milyondan fazla kadın izliyordu, en iyi yıllarda bu sayı 12 milyona çıkıyordu.
Önemli olan şu ki — her defileden sonra satışlar bir sonraki çeyrekte yüzde 10-20 artıyordu. 50 dolarlık sıradan bir sütyen bile daha iyi satıyordu, çünkü müşteri önce o milyon dolarlık olanı görmüştü. Halo etkisi acımasızca işliyordu. Sıradan bir şey alıyordun ama aynı lüks dünyaya dokunduğunu hissediyordun.
Fantasy Bra, küresel genişlemeyi de destekledi. Marka dünya çapında 1000’den fazla mağaza açtı. ABD’de Victoria’s Secret varsayılan tercihti — iç çamaşırı arıyorsan oraya gidiyordun. Nokta.
Ama 2016’dan sonra rakamlar düşmeye başladı. Rekabet çıktı: Aerie doğal yaklaşımıyla, Savage X Fenty çeşitliliğiyle öne çıktı. Şovun izlenme oranı 6 milyon civarına düştü. Pazar payı? Yüzde 45’ten yaklaşık yüzde 25’e indi. Marka kendini kurtarmaya çalıştı — 2018’de 250 dolara Fantasy Bra replikası bile çıkardı. Hayali daha geniş kitleye satmak için. Satıldı ama durumu kurtarmadı.
Rebranding kısmi bir iyileşme getirdi. 2024’te gelirler 6,2 milyar dolara ulaştı — yaklaşık yüzde 5 artış. Sonra şov 2025’te geri döndü. Nostaljik atmosfer, streaming, retrospektif. Dördüncü çeyrekte satışlar yüzde 10 arttı. İnsanlar özlemişti, geri döndüler.
Rakamlar böyle. Ama soru şu — tüm bu stratejinin gerçek maliyeti neydi?

fot. lifestyleasia.com
Rüya ile beden baskısı arasında – Fantasy Bra’nın kültürel boyutu
On altı yaşındayken bir arkadaşımla birlikte televizyonun karşısında oturup Victoria’s Secret defilesini izlediğim günü hatırlıyorum. O kanatlar, o vücutlar, o ışıltı. O zamanlar onların gerçekten kusursuz olduklarını düşünüyorduk. Aklımıza hiç şu soru gelmemişti: Bu aslında kimin hayaliydi? Ve neden o kızların hiçbiri bize, annelerimize ya da sokakta gördüğümüz kadınların çoğuna benzemiyordu?
Yirmi yıl boyunca Fantasy Bra ve tüm Victoria’s Secret şovu kadın bedeninin tek bir imajını inşa etti — çok zayıf, çoğunlukla beyaz, cisgender modeller, yaklaşık 0-2 beden aralığında. Bu “Melekler” bir fanteziyi simgeliyordu. Ama acı gerçek şu: Bu, bizim değil, bir başkasının fantezisiydi. Kültür araştırmacıları yıllardır bu gösterinin erkeklere hazır bir seksi kadın imajı sunduğunu, kadınlara ise ulaşılamaz bir rol modeli dayattığını söylüyordu. Aslında bu, milyon dolarlık Swarovski kristalleriyle süslenmiş sembolik bir şiddetti.
Yıllar içinde eleştiriler birikti. İkinci ve üçüncü dalga feminizm, VS’yi nesneleştirme nedeniyle eleştirdi. Modellerin üzerindeki kıyafetler, sadece vücudu sergilemek için bir bahaneydi. Büyük beden kadınlara, trans kadınlara hiç yer yoktu, etnik çeşitlilik ise sadece göstermelikti. İstatistikler her şeyi anlatıyor — o podyumda yürüyen kızların yüzde doksanı, belirli bir vücut tipine sahip beyaz, cis kadınlardı. Peki ya geri kalanımız nerede?
“Victoria’s Secret defilesi iç çamaşırı değil, arzu edilmeye değer kadın olmanın çok dar bir tanımını satıyordu – uzun boylu, zayıf, genç, beyaz. Diğer her şey görünmezdi.”
Sonra #MeToo geldi. Ve bir anda, bu masalsı dünyanın perde arkasının o kadar da parlak olmadığı ortaya çıktı. Gösteriden sorumlu uzun yıllar kreatif direktörlük yapan Ed Razek, bir röportajda trans ve büyük beden modellerin podyuma çıkmayacağını, çünkü bunun bir “fantezi” olduğunu ve vizyonun korunması gerektiğini açıkça söyledi. Bu yorum büyük bir fırtına kopardı. Şirketler sponsorluktan çekilmeye başladı. Aynı dönemde, L Brands’in (VS’nin sahibi) kurucusu Les Wexner ve Jeffrey Epstein ile olan bağlantıları etrafında bir skandal patlak verdi. Bir anda, tüm o ışıltının ardında çok zehirli bir şeyin gizlendiği anlaşıldı. İnsanlar artık bu hikâyeye inanmamaya başladı.
2021’de Victoria’s Secret resmi bir özür yayımladı. “Sağlıksız” bir kadınlık imajı yaydıklarını kabul ettiler. Yeni bir kampanya başlatıldı, farklı çevrelerden elçilerden oluşan VS Collective kuruldu. Kadroda Priyanka Chopra, Megan Rapinoe, Eileen Gu, Paloma Elsesser yer aldı. Marka artık konfor, kapsayıcılık ve kadınların öznesi olması hakkında konuşmaya başladı. Aşırı cinselleştirilmiş dilden uzaklaştı. Ama biliyor musun? Birçok insan buna woke-washing dedi. Yani, toplumsal sorumluluk görüntüsü altında, aslında düşen satışları gizlemeye yönelik bir pazarlama taktiği.
Bazı araştırmacılar, paradoksal olarak, tam da VS modelinin body positive hareketinin gelişmesine yardımcı olduğunu yazıyor. Çünkü insanlar isyan etmeye başladı. Rihanna’nın Savage X Fenty’si ya da Aerie gibi markalar baştan itibaren çeşitliliğe önem verdi. Çatlakları, selüliti, elli yaş üstü kadınları, non-binary bireyleri gösterdiler. VS’nin kendi yarattığı boşluğu onlar doldurdu.
Bugün, yetişkin bir kadın olarak, eski defile fotoğraflarına bakınca tuhaf bir şey hissediyorum. Bir yandan nostalji – bu pop kültürünün bir parçasıydı. Diğer yandan hayal kırıklığı – bu görüntülerin genç kızlara ne kadar zarar vermiş olabileceğini düşünüyorum.

foto: usmagazine.com
En ikonik Fantasy Bra’lar ve onların Melekleri
Victoria’s Secret defilesine gidiyorsun ve bir anda tüm kameralar tek bir modele dönüyor. Neden mi? Çünkü üzerinde Fantasy Bra var – sıradan bir iç çamaşırından çok daha fazlası. Bir sembol. Moda dünyasında kraliçenin taç giyme anı gibi.
Böyle bir sütyeni giymek için seçilmek, dürüst olalım, bir Melek için alınabilecek en büyük onur. Herkese verilmiyor, en ünlü olanlara bile. Bu an, “bu kız zirveye ulaştı” demek.
“Million Dollar Miracle Bra” 1996 – Claudia Schiffer
Marka tarihinde ilk kez. Claudia podyumda bir milyon dolarlık sütyenle – o zamanlar bu tam anlamıyla çılgınlıktı. 1.188 Brezilya değerli taşı, toplamda 72 karat. Tasarımcı Alan Necke, Harry Winston için yaptı. Claudia zaten bir süperstardı ama bu an onu 90’ların gerçek bir glamour ikonu olarak ölümsüzleştirdi. O defileden fotoğrafları hatırlıyorum – spot ışıkları altında yaşayan bir mücevher gibiydi. Fantasy Bra geleneğinin başlangıcıydı.
“Red Hot Fantasy Bra” 2013 – Candice Swanepoel
Ve şimdi rekor bir rakama atlıyoruz. 10 milyon dolar. 4.200’den fazla taş, aralarında yakutlar, elmaslar ve sarı safirler. Toplamda 3.000 karattan fazla. Mouawad yine tasarladı ve bu kez gerçekten sınırları zorladılar. Candice zaten çok tanınıyordu ama bu sütyeni giymek, onu 2013 şovunun yüzü yaptı. Sonradan röportajlarda, üzerinde lüks bir daire değerinde bir şey taşımanın büyük bir baskı yarattığını söylüyordu.
“Dream Angels Fantasy Bras” 2014 – Adriana Lima ve Alessandra Ambrosio
İkiz tasarımlar, ilk kez böyle bir şey. Toplamda 16.000 taş, 1.380 saatlik el işçiliği. Her birinin değeri yaklaşık 2 milyon. Bu, iki Brezilyalının Victoria’s Secret’ta yıllarca süren kariyerinin taçlandırılmasıydı – Adriana o zamanlar artık bir veteran, Alessandra da markada uzun süre çalışmıştı. Sanki bir dönemin sembolik vedasıydı, çünkü ikisi de zirvenin geride kaldığını biliyordu.
“Dream Angels Fantasy Bra” 2018 – Elsa Hosk
Ve burada paradigma değişimini görüyorsun. Gerçek elmaslar yerine ağırlıklı olarak Swarovski kristalleri. Değeri yaklaşık 1 milyon – yani başlangıçlara dönüş, ama artık başka bir felsefe vardı. Rekor rakamlar değil, ulaşılabilirlik önemliydi. Hayranlar replikalarını alıp şovun bir parçası olabiliyordu. Elsa seçildiğine şaşırmıştı, çünkü en eski Meleklerden biri değildi. Ama işte fikir buydu – tazelik.
Bu birkaç model, Fantasy Bra efsanesini oluşturuyor. Her biri farklı bir şey anlatıyor – rekor değer, model için duygusal anlam, markanın stratejisindeki değişimler.

fot. naturaldiamonds.com
Elmas çağından sonra – bugün Fantasy Bra’dan geriye ne kaldı
Elmas sütyenler geri döndü. Ama hayatımıza değil, vitrinlere döndüler.
2025’te Victoria’s Secret bir streaming defilesi düzenledi ve orada ne vardı? Tarihi Fantasy Bra’lar, o altın çağlardan kalanlar. Müze gibi sergileniyorlardı, milyon dolarlık bir modelin iç giyim dünyasının en büyük olayı olduğu zamanları hatırlatıyorlardı. Şimdi ise bu daha çok nostaljik bir yolculuk, gerçek bir teklif değil. 2019’dan beri yeni bir Fantasy Bra üretilmedi – ve muhtemelen eski formülüne dönmeyecekler.
Marka ise tamamen farklı bir yol deniyor. Victoria’s Secret artık kapsayıcı, rahat ve ulaşılabilir olmak istiyor. Bunu VS Bare Infinity Flex gibi ürünlerinde görebilirsin – farklı vücut tiplerine uyum sağlayan, konfor sunan bir sütyen. Dili de değişti. Artık “seksi” ve “fantazi” değil, iyi hissetmek, rahatlık, özgüven ön planda. Bu büyük bir meydan okuma, çünkü elmaslı tasarımların mirasını fonksiyonel sütyenlerle nasıl birleştireceksin?
Zaten pazar da çok değişti. Küresel iç giyim pazarı 2030’a kadar yaklaşık 100 milyar dolara ulaşacak. Victoria’s Secret eski konumunu geri almak istiyor – şu anda ABD’de yaklaşık %25 pazar payı var, hedef belki %30. Sorun şu ki, rekabet acımasız. Savage X Fenty ve ThirdLove gibi markalar baştan beri çeşitliliğe odaklanıyor. Onların kendilerini kanıtlamasına gerek yok – Victoria’s Secret’ın ulaşmaya çalıştığı yerde onlar zaten var.
Ben ortada bir fırsat görüyorum. Belki “fantazi”den ilham alan, ama uygun fiyatlı kapsül koleksiyonlar? Burada fantazi, tek bir modele dayatılmak yerine, müşterinin bireyselliğine odaklanır. Ya da sanatçılar ve tasarımcılarla iş birlikleri – onların vizyonu da “fantazi” olabilir, ama çok daha çeşitli bir şekilde.
Biz tüketiciler için bu ilginç bir dönem. Bu estetikten faydalanabilirsin – çünkü ihtişam ve güzellik var olmalı – ama aynı zamanda şeffaf markaları seçebilirsin. Üretim etiğine dikkat ediyorlar mı, kampanyalarında farklı beden ve yüzler yer alıyor mu, bakabilirsin. Lüksten vazgeçmek zorunda değilsin. Sadece neyi, neden aldığının farkında olman yeterli. Fantazi, tek bir normu dayatmadığı sürece var olabilir.
Sonuçta elmaslı sütyenler tamamen kaybolmadı. Sadece artık evrenin merkezi değiller.
Kendi hayal gücün – Fantasy Bra’ya akıllıca nasıl bakmalı
O ilk görüntüyü hatırlıyor musun – yirmi zlotiye alınan sıradan bir sütyen ile lüks bir daireden daha pahalıya mal olan bir tasarım arasındaki farkı? Bugün, Fantasy Bra’nın tarihine yaptığımız bu yolculuktan sonra, muhtemelen buna artık farklı bir gözle bakıyorsun. Çünkü bu sadece iç çamaşırına işlenen mücevherlerin hikâyesi değil. Aslında birkaç farklı hikâye bir arada.
Birincisi – burada gerçekten bir zanaatkârlık ustalığı söz konusu. Kuyumcular, mücevher ustaları, tasarımcılar yüzlerce saat harcayarak asla günlük iç çamaşırı olarak düşünülmemiş bir şey yaratıyorlardı. Bu, bir sütyenden çok minyatür bir heykel. İkincisi – tek bir ürün etrafında tüm bir makineyi çalıştıran agresif pazarlama; hayal gücünü ateşlemek ve Victoria’s Secret etiketli sıradan bir külot aldığında o büyünün bir parçasını satın aldığına inandırmak için. Üçüncüsü – onlarca yıl boyunca başka bedenlere, başka fantezilere yer bırakmayan çok belirgin, dar bir kadınlık ideali. Ve dördüncüsü – bugün bu daha çok bir artefakt. Kültür arşivinde var olan, ama artık olayların merkezinde olmayan bir şey.
Geleceğin “fantezisini” iç çamaşırında artık kendimiz yaratabiliriz – pazarlamacılar tarafından arzu nesnesi olarak kurgulanan bir şey değil, her bedenin kendini lüks hissedebileceği bir alan olarak. Bu, bilinçli seçimler ve biraz cesaret gerektiriyor.
Pratikte – sosyal medyanı küratörlüğünü yapmaya başla. Farklı bedenleri gösteren hesapları takip et. Kendini iyi hissettiğin iç çamaşırını ara, prestijli bir etiketi olup olmadığına bakmaksızın. Markalar hakkında sadece kampanyalarını değil, kullanıcı yorumlarını da oku. Ve unutma, podyumda ya da kampanyada gördüğün şeylerin çoğu, aslında senin bedeninde rahat ve güzel olacak şeylerle pek ilgisi olmayabilir.
Fantezi kaybolmak zorunda değil. Değişebilir – tek bir ideal beden fantezisinden, her birimizin kendi teninde milyon dolar gibi hissedebileceği bir dünyaya dair fanteziye dönüşebilir. Sütyenimiz otuz zlotiye alınmış olsa bile.
Kate Z
moda & yaşam tarzı editörü
Luxury Blog








Yorum Yap